Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından 6-7 Mayıs 2024 İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde gerçekleşen IX. İstanbul Karbon Zirvesi’nde “Mutfağınızın Atığı Toprağın Besini” Projemizle ‘’Düşük Karbon Kahramanı Ödülü’’ bizim oldu!
Biyometanizasyon tesisimizde organik atıklardan biyometanizasyon yoluyla enerji üretimi sonucu ortaya çıkan fermente ürünü değerlendirerek, organomineral gübreye dönüştürüyor, tarımda kullanılabilir hale getiriyoruz.
2024 BSC Uluslararası İş Güvenliği Ödülleri’nde “Distinction” kategorisinde ödüle layık görüldük!
Dünyanın en prestijli iş güvenliği ödüllerinden biri olan British Safety Council tarafından verilen International Safety Awards, bu yıl 66. kez düzenlendi. Binlerce şirketin katıldığı bu prestijli ödül töreninde İSTAÇ, iş güvenliği uygulamaları ve çalışanlarına sağladığı güvenli çalışma ortamı ile “Distinction” kategorisinde ödül kazanmayı başardı. Bu ödülü kazanmanın gururunu yaşıyoruz.
İBB iştiraki İSTAÇ, kentte AB standartlarında kurulan ilk endüstriyel atık yakma tesisini hizmete açtı. ‘İSTAÇ Endüstriyel Atık Termal Bertaraf Tesisi’ açılışında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “5 yıl öncesine döndüğümde, Ramazan'ın ilk günü (6 Mayıs 2019) seçimi iptal eden bir akılla mücadele etmek zorunda kaldık. Yine dün, Ramazan'ın ilk günü de olsa, bazı kötülükler rahat durmuyor. Bir bakıyorsunuz böyle bir, ‘Haydi Ekrem'i nasıl alaşağı ederiz, buradan ne çıkartırız’ diyerek, seçime 20 gün kala, CHP İstanbul İl binasının satın alınması sürecinde, bir hukukçu ofisinde yapılan bir işlem üzerinden fırtına koparmaya çalışan insanların kötülükçü akılları var. Buna, Ramazan’ın ilk gününde seçimi iptal ederek tarihe geçen, o dönemin içinde olan herkes, hani ‘çaldılar’ diyen, ‘hırsız’ diyen, işin en başındaki kişi, Sayın Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, aday da dahil olmak üzere, o siyasi partinin bütün bakanları, hepsi dahil olmak üzere sebep olmuşlardır. Kumpasla seçim kazanacağını zanneden ve bu uğurda kul hakkı yemekten de imtina etmeyenler zannediyorlar ki Ekrem yılacak. Yılmaz. Sizi süründüre süründüre yıldıracak, o bir avuç insanı; göreceksiniz. Kararlılığımı tarif bile edemem bu kötü ve kötülüklerle mücadelede” dedi.
ŞİLE / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İSTAÇ, kentte AB standartlarında kurulan ilk endüstriyel atık yakma tesisini hizmete açtı. Şile Karakiraz Köyü, “İSTAÇ Entegre Atık Yönetim Tesisleri” yerleşkesinde inşa edilen “İSTAÇ Endüstriyel Atık Termal Bertaraf Tesisi”; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP milletvekili Yunus Emre, CHP Şile Belediye Başkan adayı Özgür Kabadayı, CHP Sancaktepe Belediye Başkan adayı Alper Yeğin ve İSTAÇ Genel Müdürü Ziya Gökmen Togay’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen törenle hizmete girdi. Törende konuşan İmamoğlu, Ramazan ayına girildiğini hatırlatarak, “Ben, bütün vatandaşlarımızın, insanlarımızın İslam aleminin ve bütün insanlığın Ramazan ayının güzelliklerinden faydalanmasını, bu güzel ayın bütün bolluk, bereket dualarımızdan, paylaşım dualarımızdan faydalanmasını diliyorum ve istiyorum. Herkesin aklından iyi şeyler geçmesini, kötü şeyler geçmemesinin elbette diliyorum” dedi.
“RAMAZAN’IN İLK GÜNÜ DE OLSA BAZI KÖTÜLÜKLER RAHAT DURMUYOR”
“Ramazan ayına her ne kadar bu duygularla adım atsak da canımızı sıkan, üzen şeyler olmuyor değil” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“5 yıl öncesine döndüğümde, Ramazan'ın ilk günü (6 Mayıs 2019) seçimi iptal eden bir akılla mücadele etmek zorunda kaldık. Yine dün, Ramazan'ın ilk günüydü ve ailemle ilk iftar sofrasını paylaşmak arzusunda oldum. İyi de oldu. Böyle güzel, dayanışma içerisinde, büyüklerimizle, küçüklerimizle birlikte olabilmenin, bir sofrada paylaşabilmenin birlikteliğini yaşadık. Ama tabii yine ilk günü de olsa, bazı kötülükler rahat durmuyor. Bir bakıyorsunuz böyle bir, ‘Haydi Ekrem'i nasıl alaşağı ederiz, buradan ne çıkartırız’ diyerek, seçime 20 gün kala, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl binasının satın alınması sürecinde, bir hukukçu ofisinde yapılan bir işlemin -ki orada benim çok değer verdiğim can bir yol arkadaşım var görüntüde. Yine o dönem siyasi yol arkadaşlarım vardı görüntüde. O görüntü üzerinden fırtına koparmaya çalışan insanların kötülükçü akılları var.”
“SAYIN CUMHURBAŞKANI DA DAHİL OLMAK ÜZERE…”
“Bu yaygara ile servis edilmesi, bunun bir kısım birkaç meczubun, ‘Ne bulduk? Hani buradan Ekrem'e ne sıçratırız? Nasıl bir leke bırakırız? İz bırakırız’ arayışıyla, koca koca kanallarda ve hatta kısmen de alet olan devletin, hepimizin vergisiyle yayın yapan kanalları da dahil olmak üzere, herkes bir yerinden böyle Ekrem'e çamur sıçratma çabası içinde oldular. Tabii bunlar alıştığımız şeyler. Dedim ya; Ramazan’ın ilk gününde seçimi iptal ederek tarihe geçen, o dönemin içinde olan herkes, hani ‘çaldılar’ diyen, ‘hırsız’ diyen, işin en başındaki kişi, Sayın Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, aday da dahil olmak üzere, o siyasi partinin bütün bakanları, hepsi dahil olmak üzere -benim bu anlamda dilimin kemiği yok- sebep olmuşlardır. Sonra bu kararı alanlar, Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihine kara bir leke olarak kaydolmuşlardır. İzlerini o şekilde bırakmışlardır. Bu izi silemeyecekler. Ben de Allah'a şükür o akşam, ‘Hak yemedim, hakkımı yedirmem, hak da yedirmem’ diyerek, tarihe geçmenin onurunu ve gururunu yaşıyorum.”
“KUMPASLA SEÇİM KAZANACAĞINI ZANNEDEN…”
“Bunlar, özellikle kumpasla seçim kazanacağını zanneden ve bu uğurda kul hakkı yemekten de imtina etmeyen… ‘Allah'ım, ya Rabb'i’, bilerek asla, bilmeyerek de bir kul hakkı yememize müsaade etme, fırsat verme’ diye dua ederiz. Tabii bunlar, imtina etmiyorlar böyle süreçlerden. İnsanlara iftira atan bu tarz, işlerine gelince de ‘FETÖ işi’ oluyor, ‘tu kaka’ oluyor vesaire… Ama kendileri yapınca da bunu silahşor gibi savunan, kalemini kul hakkı yeme üzerine kullanan, izlemenin bile yanlış olduğunu düşündüğüm yabancı bir kanalın ismini hala taşıyan bir kanalda yayın yapan bir meczubun ifadelerinden, aynı o ‘tu kaka’, FETÖ'cü dedikleri taktikle yol yürüyen bu aklı, bu memleketin tarihinden, bu şehrin ve bu memleketin hafızalarından milletçe sileceğiz, milletçe. Bu yolculuk, o yolculuktur. Kimsenin hakkında 15 yıllık siyasi ve bütün yaşamımda, kimsenin hakkında bir iftirada bulunmadım, bulunmam. Kimsenin onuruna, namusuna laf getirmedim, getirmem. Hayatımı böyle geçirdim. İnşallah, anamın, ‘Allah seni iyi insanlarla buluştursun’ duasına karşılık söyleyeyim; Allah, böyle insanlardan memleketimizi de bütün insanlarımızı da beni de korusun. Ne diyeyim? Allah yolumuzu açık etsin. Allah akıl versin. Ama zannediyorlar ki Ekrem yılacak. Yılmaz. Sizi süründüre süründüre yıldıracak, o bir avuç insanı; göreceksiniz. Kararlılığımı tarif bile edemem bu kötü ve kötülüklerle mücadelede.”
“O İMZAYI MİLLETİMİZ, 31 MART'TAN SONRA BÖYLE TAKIR TAKIR ATTIRACAK”
Hemen her gün, kamu yararına bir açılış ve temel atma yaptıklarını aktaran İmamoğlu, “Burada geçen, -ki bugün öğleden sonra Tuzla'da olacağım- Tuzla'ya bile negatif etkisinin ne kadar derin olduğunu tespit ettiğimiz Çöp Sızıntı Suyunu Arıtma Tesisini açmıştık. Bakın o tesis, bu tesis; bu ikisi bu dönemin çok önemli işleridir. Yani tek başına bu tesisler bile gurur duyulacak, övünülecek işlerdir. Kemerburgaz Odayeri’nde açtığımız Atık Yakma Tesisi’nin aynısını, burada, Kömürcüoda'da da açtığımızda, İstanbul'da katı atık yakma tesisleri noktasında, güçlü bir seviyeye erişeceğimizin de altını çizmek isterim. Onun da ne yazık ki yatırım planına alınmamasından ötürü, -kredisi hazır, imalatı hazır, projesi hazır, yeri hazır- sadece bir imza hazır değil. Ama o imzayı da milletimiz, 31 Mart'tan sonra, böyle takır takır attıracak” ifadelerini kullandı.
“KİMSE, BU YOLCULUKTAN BİZİ GERİ BIRAKAMAZ”
Şehre, “İstanbul’un muhafızı” anlayışıyla hizmet ettiklerini belirten İmamoğlu, “Kimse, bu yolculuktan bizi geri bırakamaz. İstanbul'un adaletsiz, özgürlükten yoksun, tek renkli, tek seksli bir şehir haline getirilmesine karşı güçlü bir muhafızlık yapıyoruz. İstanbulluların iradesinin yok sayılmasına, hukukun ve demokrasinin askıya alınma girişimlerine karşı, güçlü bir muhafızlık yapıyoruz. Muhafızlık sorumluluğunu ve duygusunu en çok hissettiğim alanlardan birisi de tam da bugün hizmet ettiğimiz ve açılışını yaptığımız çevre konusudur. Rant uğruna çevreyi talan etmeye dayalı projelere asla geçit vermedik, vermeyeceğiz. Kanal İstanbul denen o büyük ihanet projesine karşı, ilk günden bu yana kararlılıkla sergilediğimiz tavır ve ortada olan o güçlü duruşu asla bırakmayacağız. O ihaneti İstanbul'a yaptırtmayacağız, yapamayacaklar” dedi.
“HERKES KENDİSİNE ŞU SORUYU SORMALIDIR”
“İstanbul'un doğasını korumayı dert edinen çevre kirliliğinin yol açtığı büyük sağlık sorunlarının farkında olan herkes, kendisine şu soruyu sormalıdır” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“İstanbul'da 2019 öncesine dönmek istiyor muyum, istemiyor muyum? Yeşil alanların yapılaşmaya açılmasını isteyen, İstanbul'u kent ormanlarıyla, yaşam vadileriyle yemyeşil görmek isteyen herkes, kendisine bunu sormalıdır. Biz, bu dönemde tek bir yeşil alanı bile, tek bir kamusal alanı bile, tek bir kamuya hizmet eden alanı bile imar değişikliği için Meclis’e götürmedik. Tek bir vatandaşa ait bir yerde, imar rantı yakalamak ve yaratmak adına, İBB Meclisi'ni meşgul etmedik. Ama 5 yılda, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İstanbul'a dair gündemi bu oldu. Onlarca örneğini size sunabiliriz. O bakımdan İstanbul, 2019 öncesine dönerse, rant uğruna çevre katliamları yeniden başlar. Hem de eskisinden daha acımasızca… İstanbul, 2019 öncesine dönerse, bu şehrin başına, her şeyden daha önemlisi Kanal İstanbul gibi, tarihin ve bu coğrafyanın en büyük belası açılır. Çok net.”
“KANAL İSTANBUL MESELESİNDE, ONLARIN SAMİMİYETSİZLİĞİNİ BİLİYORSUNUZ”
“31 Mart seçiminin anlamı budur. Siz, başlarına bela olacak diye, ağızlarına kelimesini bile alamadıkları Kanal İstanbul meselesinde, onların samimiyetsizliğini biliyorsunuz. Asla inanmayın, asla. Bu kadar olmaz. Ben bir şey yapacak olsam, çıkar bunu anlatırım. ‘Yapacağım’ derim yani. ‘Yapmayacağım’ derim. Kanal İstanbul kelimesini ağızlarına alamıyorlar. Birazcık dürüstlük, birazcık mertlik varsa, çık açıkla. Çık o zaman imza ver, de ki milletin huzurunda, ‘Ben buna gidiyorum ve dava açıyorum, yokum.’ Yapamaz. Tek kişi var baktığı… İki dudağının arasından ne çıktığının, onun için hayati bir mesele olduğu, tek kişi var. Oraya bakar; ona göre hareket eder. Oraya bakar; imza atar ya da atmaz. Biz de diyoruz ki, ‘Kardeşim, bu seçim, milletin özgürleştiği seçim olmaya devam edeceği seçimdir. İstanbul, 2019 öncesine dönmeyecek.’ 2019 öncesine dönmek istemiyor musunuz? İstiyor musunuz? Buna bakacaksınız.”
“SANDIĞA GİTMEZSENİZ, OYLARI BÖLERSENİZ, İSTANBUL, 2019 ÖNCESİNE DÖNME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALIR”
“Buradan çok net söylüyorum: Sandığa gitmezseniz, oyları bölerseniz, İstanbul, 2019 öncesine dönme riskiyle karşı karşıya kalır. Hem de her alanda 2019 öncesine dönme riskiyle karşı karşıya kalır. Bir avuç insan, sosyal yardımları eski seviyesine indirir. Metro yapımı yavaşlar ve hatta durur. Deprem toplanma alanları, ranta kurban gider. İmara açılmaya devam eder. Daha da kötüsü, kentsel dönüşüm mağduru yaratmaya devam ederler. Fikirtepe gibi rezil ortamlar yaratırlar. Partizanlığın, rantçılığın kirli elleri, yeniden İstanbul'un bütün kurumlarına, kreşlere, yurtlara kadar uzanmasına sebep olur. İstanbul'u tek renkli, tek sesli bir şehir yapmak için, müdahalelere başlarlar. İstanbul'un çeşitliliğini kaldıramazlar. İstanbul'un her kesimine, her grubuna, her yaşam biçimine saygıyı ortadan kaldırırlar. Onun için ben buradan herkese söylüyorum: Uyanık olun, uyanık olalım ve İstanbul'un 2019 öncesine dönmesine geçit vermeyelim. İstanbul'u çevreye duyarlı, adil, üretken, huzurlu ve mutlu bir şehir yapma hedefi doğrultusunda hep birlikte yürüyelim. Bu anlamda hızımızı düşürmeyelim. Geri dönmeden, daha büyük hedefler, daha güzel yarınlar için hep birlikte üretmeye devam edelim. Eğilmeden, bükülmeden, yalpalamadan dosdoğru yürümeyi milletimize gösterdik, hep birlikte yürümeye devam edelim. Gelin bir avuç insanın kaybetmesi, 16 milyon İstanbullunun kazanmaya devam etmesi için, hep birlikte tam yol ileri diyelim. Yolumuz, böyle bir yol olsun.
TESİSİN HİKAYESİ VE ÖZELLİKLERİ
Sanayi faaliyetlerinden kaynaklanan tehlikeli atıklar ve hastanelerden kaynaklanan tıbbi atıkların yakılarak bertaraf edilmesini sağlayacak tesisin yapımına 4 Nisan 2019 tarihinde başlanıldı. Tesisin yapımında ağırlıklı olarak yerli üretim malzeme kullanıldı. İSTAÇ’a ait Endüstriyel Atık Tesisleri’nden Ara Depolama ve Elleçleme Tesisi’ne alınan atıklar, daha önce, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Termal Bertaraf Tesisi’ ne gönderilmekte ve bertarafı sağlanmaktaydı. Bu tesis sayesinde İstanbul’un atıkları, yine İstanbul’da bertaraf edilmeye başladı. Böylece, sevk nedeniyle oluşan yüksek nakliye maliyetlerinin, fosil yakıt tüketiminin ve atık taşıma araçlarından kaynaklı emisyonların önüne geçildi. Tesisin bir diğer olumlu katkısı ise, sera gazı emisyonu ve sera etkisi oluşturan fosil kaynaklı yakıtların kullanımı azaltacak olması. Bu şekilde, atıkların nakliyesi esnasında muhtemel çevre kazası riskleri de minimize edilmiş olacak. Tesiste işlem görecek atıkların, hacimsel olarak yüzde 80 oranında azaltımı sağlanacak. 77 bin metrekare alana inşa edilen tesis, yıllık 33.000 ton atık yakma kapasitesine sahip. 7/24 çalışma esası ile işletilecek olan tesis, “döner fırın yakma” prosesi sonrasında yer alan buhar türbini sayesinde elektrik üreterek, yılda yaklaşık 18.000 hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak. Tesisin kurulu gücü 5,6 MW.
İSTAÇ, kâğıt kullanımını azaltmak ve sürdürülebilir bir gelecek için daha sorumlu adımlar atmak amacıyla dijital kart kullanmaya başladı. Bu yenilikçi ve çevre dostu uygulama sayesinde kartvizit kullanımını dijitale taşıyarak doğanın korunmasına katkı sağlanmış olacak.
Dijital Kartın Sunduğu Yenilikler
Erişim Kolaylığı
Modern dünyada erişim hızı önemli bir faktördür. İSTAÇ'ın dijital kartları NFC ve QR kod teknolojileri sayesinde kullanıcılara hızlı ve pratik bilgi erişimi sunuyor. Tek bir tarama ile kart bilgilerine kolaylıkla ulaşılabiliyor.
Sürdürülebilirlik ve Maliyet Azaltma
Geleneksel kartlar yeniden basılma ihtiyacından dolayı kâğıt kullanımını devamlı bir zorunluluk haline getiriyor. Bu da zamanla ciddi bir maliyet ve atık sorununa sebep oluyor. İSTAÇ, bu dijital kartları ihtiyaca göre değişiklik yaparak yeniden kullanabiliyor. Böylece hem çevresel hem de ekonomik koşullar korunuyor.
KVKK Uyumlu Güvence
Günümüzde kişisel bilgilerin korunması her zamankinden daha önemli. İSTAÇ'ın dijital kartı, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na (KVKK) uygun olarak kişisel bilgileri güvence altına alıyor.
Çok Fonksiyonlu Paylaşım Olanakları
Dijital kart sadece temel iletişim bilgilerini değil, çok daha fazlasını barındırıyor. Fuar ve etkinliklerde basılı materyal ihtiyacını ortadan kaldıran dijital kart; tanıtım kataloglarından videolara, sosyal medya hesap linklerinden bulut paylaşımlarına kadar birçok içeriği bünyesinde barındırıyor. Bu sayede tanıtım ve iletişim çok daha etkili ve kapsamlı hale geliyor.
Finansal Bilgilerin Güvende Saklanması
Şirketler için finansal bilgilerin güvenliği kritik öneme sahip. İSTAÇ'ın dijital kartı, şirket finans bilgilerini güvende tutarken, gerektiğinde kolaylıkla paylaşma olanağı sunuyor.
İSTAÇ, bu adımla doğayı korumaya özen gösteriyor, çevre dostu uygulamaların yaygınlaştırılmasında diğer kurumlar için de bir örnek teşkil ediyor.
Gelecek nesillere yaşanabilir şehirler miras bırakma vizyonuyla hareket eden İSTAÇ, daha temiz ve daha modern İstanbul için her geçen gün etkili ve kullanışlı yenilikçi adımları İstanbullara sunmaya devam edecek.
Fortune Türkiye ve CRIF Türkiye’nin bu yıl 16’ncısını gerçekleştirdiği ve Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin açıklandığı Fortune 500 Türkiye listesinde bu yıl yükselerek yerini alan İSTAÇ (İstanbul Çevre Yönetimi San Tic Aş.) 257.sıraya yerleşti.
2022 yılında net satış gelirlerini bir önceki yıla göre % 150,8 artıran İSTAÇ, Fortune 500 Türkiye 2022 en büyük şirketler listesinde 257. Sıraya yükseldi. Aynı listede İşletme Destek hizmetleri sektörü kategorisinde 5. Sırada yer alan İSTAÇ, İstanbul’ un kara ve denizlerde oluşan atıkları uzman bir yaklaşımla yöneterek ve yeniden yaşamsal döngü içinde hayata kazandırıyor.
Sürdürülebilir bir gelecek ve daha temiz bir çevre için maksimum geri kazanım hedefiyle hareket eden teknoloji ve insan kaynağını doğru biçimde entegre ederek, oluşturduğu akılcı sistemlerle katma değeri yüksek yenilenebilir enerji yatırımlarına imza atıyor.
İBB ve İSTAÇ Çevre Haftası ve Marmara Denizi Gününde İstanbul'da Su Altı Temizlik Etkinliği Gerçekleştirdi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSTAÇ (İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.) işbirliğiyle, 8 Haziran 2023'te Marmara Denizi Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında önemli bir su altı temizlik çalışması gerçekleştirildi. Kadıköy Rıhtım Haldun Taner Sahnesi önü ve Beşiktaş Ortaköy sahilinde saat 10:00'da eş zamanlı olarak başlayan etkinlikte İSTAÇ dalgıçları, profesyonel ekipmanlarıyla birlikte su altında temizlik faaliyetlerine katıldı ve su altındaki çöpleri toplayarak denizi temizledi.
İSTAÇ Kıyı Temizlik ekipleri ve Deniz Yüzeyi Temizlik Tekneleri de etkinlikte aktif görev alarak bu özel temizlik hareketine destek verdiler. İSTAÇ ekipleri, deniz yüzeyindeki atıkları toplamak ve deniz kirliliğiyle mücadele etmek için özel olarak tasarlanmış tekneleri kullandılar. Etkinlik süresince toplamda 4 Deniz Yüzeyi Temizlik Teknesi, 6 dalgıç ve 4 mobil kıyı temizlik ekibi görev yaptı.
Ekiplerin su altı temizliği sırasında çıkardıkları cam şişe, araç lastiği ve onlarca paslanmış metal parça ve plastikten oluşan atıklar etkinlik süresince kıyıda sergilenerek denizlerimizin ne kadar fazla kirletildiğini gözler önüne serdi. Özellikle denizden çıkan plastik atıklar dikkati çekerken, geleceğimizi tehdit eden mikro plastik kirliliğine yol açan plastik kullanım yoğunluğu da dikkatlerden kaçmadı. Her yıl dünya genelinde 400 milyon ton plastik üretiliyor, bunun yarısını ise tek kullanımlık plastik ürünler oluşturuyor. Tahminlere göre yılda 19-23 milyon ton plastik; göller, nehirler ve denizlere atılıyor. Oluşan mikroplastikler yiyecek, su ve havaya karışıyor. Özellikle atılan tek kullanımlık plastikler insan sağlığına ve biyolojik çeşitliliğe zarar veriyor.
Çevre, atık yönetimi ve atıktan enerji üretimi alanında önemli çalışmalar gerçekleştiren İSTAÇ AŞ, yıl boyunca İstanbul’un deniz, kıyı ve plajlarında da kapsamlı temizlik çalışmalarına imza atıyor. Istanbul denizlerinden günde yaklaşık 20 ton atık çıkaran İSTAÇ, Özel olarak inşa edilmiş 14 adet deniz yüzeyi temizlik teknesiyle, 5 milyon metrekarelik bir deniz yüzeyi alanını düzenli olarak temizliyor. Ayrıca, İstanbul il sınırları dâhilindeki tüm deniz sahalarında illegal deşarjların ve deniz kirliliğinin önüne geçmek amacıyla, 3 adet çevre denetim teknesiyle yıl boyunca kesintisiz denetimler gerçekleştiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, denizlerimizin korunması ve temiz tutulması için 7 gün 24 saat İBB Çevre Denetim Ekibi ile işbirliği yapıyor. Haliç ve Marmara Denizi'nde günde yaklaşık 300 ton dip çamuru, özel teçhizatlı temizlik araçlarıyla çıkarılıyor ve susuzlaştırma işlemlerinden geçirilerek bertaraf ediliyor.
Kıyı temizliği ise İstanbul'un yaklaşık 515 kilometrelik kıyı şeridinde, 36 mobil temizlik ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Sahil şeridinde yer alan yürüyüş yolları, kayalıklar, dere ağızları ve bariyer önleri düzenli olarak temizleniyor. Derelerden taşınan atıkların deniz yüzeyine dağılmasını önlemek amacıyla bariyerler kullanılıyor ve kıyı temizlik ekipleri tarafından düzenli temizlik çalışmaları yürütülüyor. Ayrıca, kirliliğe erken müdahale edebilmek için 82 farklı noktaya yerleştirilen kamera sistemi ile atıkların biriktiği bölgelere zamanında müdahale ediliyor.
Yaz aylarında halkın kullanımına sunulan plajlar da düzenli olarak temizleniyor. İstanbul genelinde yaklaşık 4 milyon metrekarelik plaj alanında, 10 mobil temizlik ekibi ve 13 plaj temizleme makinesiyle temizlik hizmeti sunuluyor. Plajlar, plaj temizlik makineleri kullanılarak taşlardan, otlardan ve atıklardan arındırılarak sezona hazır hale getiriliyor.
Özellikle Dünya Çevre Haftasında vatandaşların katılımı ile gerçekleştirilen su altı temizlik çalışmaları, Marmara Denizi'nin ve çevresinin korunması adına önemli bir farkındalık oluşturuyor. Bu tür etkinliklerle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSTAÇ; deniz, kıyı ve plaj temizliği konusunda gerçekleştirdiği çalışmalarla örnek bir model oluşturarak çevre bilincini artırmayı hedefliyor. Çevre mücadelesinin sadece Dünya Çevre haftası ile sınırlı kalmaması, yıl boyunca tüm İstanbulluların desteğiyle ve öncelikle denizlerimizi ve İstanbul'u kirletmeden gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu etkinlik, küresel olarak harekete geçerek çevre sorunlarıyla mücadele etme ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışma çağrısı niteliği taşıması bakımından da ayrıca önem arz ediyor. Denizlerin korunmasını ve çevre dostu davranışların yaygınlaşmasını sağlamak, insanların çevre sorunlarına karşı daha duyarlı hale gelmelerini teşvik etmek etkinliğin ana hedefleri arasında yer alıyor.
Türkiye'nin ve bölgenin en büyük temiz enerji fuarı olan WENERGY Temiz Enerji Teknolojileri Fuarında, 9-11 Mayıs tarihleri arasında İzmir’ de düzenlendi. İSTAÇ olarak atıktan enerji üretimi ile sürdürülebilir çözümlerimizi tanıttığımız fuarda ve aynı zamanda sektör paydaşlarıyla buluşma fırsatı elde ettik.
WENERGY, rüzgâr, güneş, hidrojen, biyokütle ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanarak, temiz enerji sektöründeki tüm alt başlıkları kapsayan bir platform sundu. Fuarda, kojenerasyon, üretim, dağıtım ve iletim sistemleri, enerji tesislerinde bakım, onarım ve servis hizmetleri, çevre teknolojileri, enerji verimliliği, enerji lojistiği, dijitalizasyon, enerji depolama, elektrikli araç ve şarj teknolojileri, akıllı şebeke ve akıllı altyapı, enerjide siber güvenlik gibi konularında en son teknolojiler, yeni ürünler ve hizmetler sergilendi.
WENERGY Fuarı, uluslararası alıcılar ve yatırımcılarla bir araya gelerek Türkiye'nin ve bölgenin temiz enerji sektöründe önemli bir buluşma noktası haline geldi. 300'ün üzerinde sektör paydaşı, yenilikçi çözümlerini sergileyerek uluslararası işbirliklerini geliştirme ve yatırım fırsatlarını değerlendirme imkânı buldu.
İstanbul’ da atıkları bertaraf ederek enerji üretiminde önemli bir rol oynuyor, 2,5 milyon İstanbullunun elektrik enerjisi ihtiyacını karşılıyoruz.
Sürdürülebilir Gelecek İçin Atıktan Enerji Üretimi alanında çözüm ve projelerimizi anlattığımız fuar süresince, öğrencilerin de yoğun olarak ziyaret ettiği standımızda, ziyaretçilere atıktan enerji üretimi süreçlerini aktararak, geri kazanım konusunda farkındalık yaratma imkanı sağladık. Aynı zamanda ziyaretçiler, İSTAÇ'nın yenilikçi teknolojilerini inceleme ve atık yönetimi hizmetleriyle ilgili bilgi alışverişi yapma fırsatı buldular.
Sürdürülebilir enerji sektöründeki en son yenilikleri sergileyerek, geleceğimiz için umut verici çözümleri dünya çapında tanıtma ve uygulama konusunda önemli bir platform sağlayan Wenergy fuarına katılmaktan mutluluk duyuyoruz. İSTAÇ olarak atıktan enerji üretimi ile sürdürülebilir bir geleceğin öncüsü olmaya devam ediyor, yaşam için dönüştürüyoruz.
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ana desteğinde gerçekleştirilen 8. İstanbul Karbon Zirvesi’nde “Evinizin Atığı Tesisimizin Yakıtı” projemizle Düşük Karbon Kahramanı ödülünü kazandık.
Projemizle, Kömürcüoda Çöp Gazından Enerji Üretim Tesisi’mizde oluşan atık ısının, yerleşkedeki binalarda ısınma amacıyla kullanarak fosil yakıt ve diğer enerji kaynaklarına olan ihtiyacın azaltılmasını sağlıyoruz.